29 Eylül 2011 Perşembe

ÇOCUĞUM YEMEK YEMİYOOO!!!

0-6 yaş dönemi annelerin- babaların özellikle vurguladığı bir sorundur.


Ne kadar özenerek hazırladım, ne kadar lezzetli ama ağzına tek lokma sokmuyor, televizyona dalınca 1-2 lokma yiyor, elimde tabak peşinden koşturuyorum sonuç 2 lokma yemek yedirmelk, gibi sözleri çok duyarız.

Bunun için ne yapmalı, nasıl davranılmalı?

Benim de oğlum 20 aylık. 18. aya kadar herşey yolundaydı. Ne olduysa ben izne çıkıp, tüm gün beraber olmaya başladığımız da oldu. Evet bunu itiraf edebiliyoreum artık. Aynı dönemde dişde çıkaran çocuğuma zorla yemek yedirdim. Resmen ağzına zorla yemek soktum. Çok fenayım , gerçekten. Bizim de bir yerimiz ağrıdığüında , halimiz olamdığında yemek yemek istemiyorsak, çocukda bu durumdayken aynı şeyleri hissetmesi ne kadar doğru.


Tabii ki bunu ben acı bir tecrübeyle öğrendim. Bu kadar zorlama ve inatlaşanın sonucuda oğlum 1-0 annesini yendi..sanki o dönem de oğlum benden uzaklaştı gib hissettim. Bunun üzerine psikolog arkadaşımla konuştum. İstemeyerek çocuğu kendimden uzaklaştırdım. Onun tavsiyesi , biraz kendi haline bırak, ısrarcı olma, kendi kendine yemesine özendir,hepiniz aynı lşeyden yiyin( herzaman öyle yapıyorduk zaten), bir süre sen yemek yedirme, sadec onunla oyunlar oyna. Kafasında anne=yemek yemnek, yıkanmak, altını değiştirmek olmasın. Oğlunla sadec onunistediklerini yaparak zaman geçir dedi.

Arkadaşımın dediklerini yaptım. Israr etmeyi bıraktım.Kimsenin çocuğu ile kıyaslamıyorum da artık. Ne kadar yemek isterse o kadar yediriyoruz, babasıyla.

Oğlumun sorunu hafif hafif geçse de tamamen düzeldiği söylenemez. ama ben kendimi bu konuda terbiye ettim. oğlumla aram çok iyi. Herşey yolunda. Doktorumuz da gelişiminin iyi olduğunu da söyleyince rahatladım.

Eğer sizlerin de çocuklarınızda bu tip bir sorun varsa''Çocuğum yemek yemiyor''adlı Carlos Gonzales'in kitabını mutlaka okuyun. gerçekten yaptıklarımla yüzleştim.. SİZLERE DE KESİNLİKLE TAVSİYE EDERİM:))
 
KAYNAK: http://www.anneysen.com/anneysenbloglari/anneler/bebeim-geliyor/september-2011/cocugum-yemek-yemiyooo!!!.aspx

28 Eylül 2011 Çarşamba

1-7 EKİM EMZİRME HAFTASI ETKİNLİKLERİ

Emziren annelere destek verin!
 1 Ekim saat:15:00 Nişantaşı Citys,
 8 Ekim saat:15:00 Bakırköy Carousel’de.. Bu seminerlerde www.anneysen.com ve Emzirme Reformu Hareketi ile birlikte Anne-Bebek dergisi ortak bir program hazırlanmış.. .

http://www.anneysen.com/ uzmanlarından Dr.Anıl Yeşildal sunum yağpıp, annelerin sorularını yanıtlayacak.
Siz de bir anne ya da anne adayıysanız bu etkinlikleri kaçırmayın, anne sütüne ve emzirmeye destek olun..
Herkese bol sütlü günler diliyorum..

27 Eylül 2011 Salı

ÇOCUKLARDA İŞTAH SORUNU

Sağlıklı bir bebeğin ilk yıl altı, onu izleyen her yıl iki kilo alması normal


Kimi anneler bebeğinin yememesinden şikayet ederken kimileri de kalori kısıtlamasına gidiyor. Böyle olunca ideal kilo kavramı, bebeklerde dahi önem kazanıyor.

İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, okul öncesi çocuklarda günlük alması gereken kalori miktarının “1000 + (yaş x 100)” formülüyle hesaplandığını söylüyor. Doç. Dr. Garipağaoğlu, iştahsız çocukların beslenmesinde günlük alınması gereken besinler ve miktarları hakkında sorularımızı yanıtladı.

Bir yaş üstündeki çocuklarda iştahsızlığın görülme sıklığı nedir?

Her üç çocuktan birinde görülüyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygın bir sorun. Okul öncesi dönemde sık rastlanıyor.

Tipik davranışları nasıldır?

Bir lokmayı yarım gün ağızlarında tutabilirler. Hatta ağzındaki yemekle uyuyup onunla kalkan bebekler, çocuklar biliyorum. Yemek zamanları çılgın gibidirler, savaş halinde geçer. Yemeği istemez, yutmaz, eliyle iter, döker, saçar, kusar, yemekleri blender’dan geçirilmiş şekilde yemek ister. Yemeği ancak televizyon karşısında, çizgi film izleyerek veya balkondan dışarıyı seyrederek, “uçak, geliyor, kuş geliyor” diye kandırılarak yiyebilirler. Ama farkına varmadan yemek yemiş olurlar.


Peki, bu kadar sık görülen sorunun nedenleri nedir?

Çocuk duygusal birikimini önce beslenmeye yansıtır. Annenin işe gitmesi, onu özlemesi gibi nedenlerle sorunun kaynağı psikolojik olabileceği gibi annelerin aşırı koruyucu tavrı, titiz ve seçici olması beslenme sorunlarına neden olabiliyor. Bu sorun çocukta yatağına kaçırmasına kadar gidebilen başka sorunları beraberinde getirebiliyor. Ayrıca kendisi sebze yemeyen ama çocuğunun sebze yemesini bekleyen anneler bu sorunun sebeplerinden.

Annelerin hatası nedir?

Okul öncesi dönemde çocuklar duygularını ifade edemez. Bu kişiliğin geliştiği bir dönemdir. Çocuklar hep “Ben, ben” der. “Ben yiyeceğim”, “Ben giyeceğim” der. Anneler ise hep bu ‘ben’i bastırırlar. Bebeklere verilen o bulamaç şeklindeki, bisküvinin, sütün, pekmezin, fındığın ezildiği kahvaltının, bebeklik besinlerinin, bir yaş civarında sonlandırılması lazım. Ama anneler bebeklerinin yemeyeceğini ya da az yiyeceğini düşünerek sabah kahvaltısını hala ezmeye, yemeklerini blender’dan geçirmeye devam eder. Muhallebiye, biberona son vermez. Halbuki çocuk artık değişik lezzetler istiyordur. Ekşiyi ve acıyı ortalama 9 - 12 aylarda denemeye başlamalıdırlar.

1 - 3 yaş arasındaki bir bebek günde ortalama kaç kalori almalı?

Okul öncesi çocuklarda “1000 + (yaş x 100)” formülüyle günlük alması gereken kalori miktarı hesaplanır. Örneğin 2 yaşındaki bir çocuk 1200 kalori alacak demektir bu. Ama bu hesaplamada 200 kalori fazla ya da eksik olabilir. Günlük protein alımında miktar olarak kilo başına 1.5 - 2 gram yeterlidir. Kalsiyum ihtiyacı ise 600 miligramla karşılanabilir.

Her yıl kaç kilo almalılar?

Bir çocuk diyelim ki 3- 3.5 kilo doğdu. Altıncı ayında doğum kilosunun iki katına, yaşında doğum kilosunun 3 katına ulaşır. Yani bir yaşında 10 kilo artı eksi bir kilo normaldir. İlk bir yıl 6 kilo alması ideal. Sonraki yıllarda, okul öncesi dönemde, her yıl ortalama iki kilo alır. Daha fazla kilo alırsa mesela 3 kilo alırsa bu çok olur. Boyu da her yıl 6- 8 santimetre uzar. 5 santim uzuyorsa kısa kalıyor demektir.

Midesini sıvıyla doldurmasın

Yemek saatlerine yakın ve yemekle birlikte meyve suyu, su vermeyin. Midesi şişince yemek yemez. Yemekte çorba varsa 1/4 kase koyun. Ya da yemeğe çorbayla başlamayın. Mümkünse katı yemeğini yemesine özen gösterin. Bütün içecekleri eğer biberonla içiyorsa bardakla değiştirin. Böylelikle aldığı sıvı miktarını azaltabilirsiniz.

İştahsız çocuğa seçenek sunmayın

Öyle anneler var ki “Ne isterse onu yapıyorum ama yemiyor” diyor. Özetle çocuğa seçenek sunmak çözüm getirmiyor. Bir evde bir mönü olur, bütün ev halkı bunu yer. Üç yaşındaki bir çocuk; bir yemek kaşığı kuru fasulye, bir yemek kaşığı pilav, bir yemek kaşığı yoğurt ve 2-3 kaşık salata yiyebilir. Çocuk çok seçenek sunduğunuzda sizi sömürmeye devam eder. Çünkü o yememekte kararlıdır.

Besinlerin enerji içeriği nasıl artırılır?

ÖRNEK 1

1 su bardağı süt 125 kalori, 6 gram protein içerir.

1 su bardağı muzlu süt 175 kalori, 6 gram protein içerir.

1 su bardağı muzlu - ballı süt 225 kalori, 6 gram protein içerir

1 kase dondurma 225 kalori 6 gram protein içerir.

(1 küçük boy muz 50 kalori, 1 tatlı kaşığı bal 50 kaloridir)



ÖRNEK 1

1 su bardağı süt 125 kalori, 6 gram protein içerir.

1 su bardağı muzlu süt 175 kalori, 6 gram protein içerir.

1 su bardağı muzlu - ballı süt 225 kalori, 6 gram protein içerir

1 kase dondurma 225 kalori 6 gram protein içerir.

(1 küçük boy muz 50 kalori, 1 tatlı kaşığı bal 50 kaloridir)


Çocuk ağzına bİr şey götürüyorsa katı gıdaya geçebilir

Emekleyen çocuk yerde ne bulursa ağzına atar geveler. Bunu yapan çocuğa yemekleri artık ezme, süzme şeklinde vermemek lazım. Bu çocuk artık nörolojik gelişimini tamamlamıştır ve eline geçeni ağzına götürüp diliyle çevirip yutuyordur. Dişi çıkmasa bile katı besinlere geçilmelidir. Besin eline verilmeli, parmaklarını çatal gibi kullanması sağlanmalıdır. Ama genelde anneler, çocuğu mama sandalyesinde ya da koltuğun bir köşesine sıkıştırarak aynı yemekleri, aynı lezzetleri zorla yediriyor. Çeşitlilik yok, dolayısıyla çocuk çok sıkılıyor ve beslenme sorunu başlıyor.

Anneye “Kuru fasulye, bulgur ver” diyoruz “Gaz yapar” diyor. “Meyve ver” diyoruz “Boğazına takılır” diyor. “Sarmısaklı yoğurtlu mantı ver” diyoruz, “Acı gelir” diyor. Halbuki çok güzel yer hatta iştahını bile açar.

Ne zaman endişe etmeli?

Çocuğun gelişimi normal seyrinde giderken son üç ayda büyüme eğrisi aşağıda kalıyorsa, kansızlık gibi bir sağlık sorunu varsa o zaman çocuktaki iştahsızlık ve yeme sorunundan endişe edilmeli ve ciddiye alınmalı.
 
kaynak: http://cadde.milliyet.com.tr/2​011/08/06/​HaberDetay​/1261059/b​ir-yasinda​-10-kilo

25 Eylül 2011 Pazar

ALTUĞ'UNUN ELEKTRİK SÜPÜRGE AŞKI

Oğluşum bebekliğinden beri elektrik süpürgesine bayılıyor. Yanlışla evde yanında elektrik süpürgesi açılmışsa tüm gün boyunca salonun ortasında kalır. Gecenlerde oyuncakçıda dolaşırken oyuncağını alsam , aynı etki olur mu acaba diye düşündüm. Belki evdeki süpürgeyi rahat bırakır.




Oyuncak olan süpürgeyi sevdi. Ama evdekini de yanında istiyor. canı sıkıldığı zaman ''hadi Altuğ evi bir süpür ''dediğimde oyuncağı ile süpürüyor. N e güzel yapömışlar, pilli var. Açtığında ses çıkarıyor, içindeki minik toplar hareket ediyor.Toplar oynadıkça da Altuğ çok eğleniiyor.

ALTUĞ VE KİTAPLARI





Altuğ, kitap okuma işini pek sevmiyor. Onlarla oynamayı, kartlarını kutularının içinden çıkarıp daha sonra tekrar içine koyma işini çok seviyor, bebekliğinden beri. Kitap okurken dayanma süresi 5 dakika. En sevdiği kitap da ''Koala bahçede'' O kitabın resimlerine bakarak, anlattığımda bitene kadar dinliyor. Sonra istediği sayfayı tekrara tekrar açıp, bakıyoruz. Oğluşumla kitap okuma seanslarımız daha da arttırmalıyım, sanırım.
Bu hafta boyunca renkleri öğretmeyi planlıyorum. Ana renkleri kısmen bilse de tam olarak bilmiyor. kartlar, arabalar alıp üstünde konuşarak öğretmeyi planlıyorum, bakalım neler olacak????

BLOGGER ARKADAŞLARIYLA BULUŞTUK.


Çok güzel bir akşamdı. Altan hasta olduğu için çok fazla aralarında kalamasamda çok iyi geldi bana. Çokk uzun süredir, Altansız, Altuğsuz hiç bir şey yapmamışım.. Bu konuya dikkat etmem gerek. Hayta böyle gitmez. Ara ara kendi kendime dolaşıyorum da gece çıkmamışım, Altuğ'a hamile kaldıktan sonra .. En kısa zamanda akadaşlarımal bu buluşmaları tekrar ederiz..

21 Eylül 2011 Çarşamba

PETİTSOMETHİNG...BEBEKLER VE ÇOCUKLAR İÇİN :))))

Bugün aldığım emaille bu siteyle tanıştım. http://www.petitsomething.com/










Çok güzel ve resimlerden de anlayabileceğiniz gibi yumuşacık ürünler var, bebeklerimiz, çocuklarımız için.. Oyuncaklar, patikler, tekstiller..

Ben oğlum Altuğ için yukarıdaki robotu çok beğendim.En kısa zaman da da sipariş vereceğim. Ayrıca battaniyeleri de çok güzel.Tulumlar da çok şirin..Patikler de önümüz kış, çok kullanışlı, bebeklerin,izin ayaklarını sıcacık tutar..


Siparişleri de çok şık bez torbalarla gönderiyorlar..

Daha detaylı bilgi için,

http://www.petitsomething.com/ a bakabilirsiniz.

Tasarımları Sertan Özalt ve Bilge kalfa'a ait.. Gerçekten çok yaratıcılar.

Beğendiklerinizi Beymen Kids ve Billstore'lardan alabildiğiniz gibi, internetten de sipariş verebiliyorsunuz.
İnternetten sipariş vermek için,
petitsomething.gmail.com email atabilirisniz.