24 Nisan 2011 Pazar

ÇOCUKLAR İÇİN ALIŞ-VERİŞ SİTELERİNİN DAVETİYELERİ

PARAMİNİ
Paramini, milyonlarca tüketicinin yaşadığı Private Shopping konseptini anneler, bebekler ve çocuklar için uygulayan bir özel alışveriş kulübü! Bu davetiyeyle senin için aralanan özel fırsatlar dünyasına sen de adımını atabilirsin.

Tanınmış markaların yüzde 70'e varan indirimlerle sunulan ürünleri, hediye çekleri ve daha neler neler...
Oturduğun yerden sadece tek "tık"la seçkin markaları ve fırsatları %70'e varan indirimlerle paramini'de bulacaksın!

http://www.paramini.com/davetiye/esra_ertugrul_576
 
 
UNNADO
 
Unnado, Anne, bebek ve çocuklara özel, markalı ürünlerin bulunduğu, üyelerine özel indirimler ve ayrıcalıklar sağlayan bir alışveriş kulübüdür. unnado üyeleri bu markalı ürünlere %70'e varan indirimlerle sahip olma imkanı bulurlar.
https://unnado.com/davet/ertugrulesra_81
 
 
LİMANGO
 
Tanınmış markaların yüzde 90'a varan indirimlerle sunulan ürünleri, hediye çekleri, limangırlar ve daha neler neler...


Oturduğunuz yerden sadece tek "tık"la dünya modasının takibinde olun, seçimlerinizle önce kendinizi sonra yakınlarınızı mutlu edin.

http://kids.limango.com.tr/invite/eerturul_2

22 Nisan 2011 Cuma

23 NİSAN'DA BU BLOG MERT'İN...

"MERT (6), UNICEF yararına Roche tarafından düzenlenen ‘Geleceğin Yıldızı Sensin! Ne Olmak İstersin?” resim yarışmasına katıldığı resmini paylaşıyor."

21 Nisan 2011 Perşembe

23 Nisan'da Bloglar Çocukların

AŞAĞIDA BANA GELEN BİR EMAİLİ SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.. SİZDE BELKİ İLGİLENİR, BİR ÇOCUĞU MUTLU YAPABİLİRSİNİZ:)))



"23 Nisan'da Bloglar Çocukların" projesi; UNICEF ve TOHUM OTİZM sponsorluğunda, H&M, ROCHE ve TÜRK TELEKOM katkılarıyla bu yıl üçüncüsü düzenleniyor.

"23 Nisan'da Bloglar Çocukların" projesinde 23 Nisan'da blogunuzu bıraktığınız çocuk istediğini yazıyor veya isterse çizdiği bir resmi paylaşıyor. Eğer bunları yapamayacak kadar küçükse siz onun o gün için yaptıklarını sesli video kaydıyla blogunuzda paylaşıyorsunuz. 23nisanblog@gmail.com adresine e-posta atarak blogunuzu listemize ekletebilirsiniz.

Eğer etrafınızda blogunuzu verecek bir çocuk yoksa, UNICEF ve Tohum Otizm Vakfı bu projeye destek veriyor. İsterseniz birini tercih edebilir veya iki kurumdan da çalışmalar alabilirsiniz. Nasıl tercih ederseniz. Bu çalışmaları talepler doğrultusunda size iletiyoruz.

Blogunuzda UNICEF aracılığıyla çocukların çalışmalarına yer vermek için, 23nisanblog@gmail.com adresine UNICEF başlıklı e-posta göndererek blog adresinizi bize iletebilirsiniz.

H&M, 23 Nisan günü çocuklara devredilen her blog için, yardıma muhtaç çocuklara toplamda 1000 adet kıyafet bağışlıyor. Türk Telekom, bilgisayar ihtiyacı olan çeşitli okullara 10 adet bilgisayar bağışında bulunacak.
Sizi de aramızda görmekten memnun oluruz.


İlginize teşekkürler:)

15 Nisan 2011 Cuma

ALTUĞ YARIN 15 AYLIK.)))

Altuğ, artık kendi kendine kaşık-çatal kullnanmaya çalışıyor. Çok eğleniyor.. Biz yemek yerken o da artık bizimle aynı sofrada olmaktan çok keyif alıyor. Onun yemeği başka bile olsa mutlaka bizim yediklerimizden tatmak istiyor.Hemen hemen herşeyden yiyor. Sadece karnıbaharı hiç sevmedi. Ne kada r farlı pişirsem de yemedi. Onun için artık hiç Altuğ'a karnıbaharlı birşey vermiyorum..
Biberonu sadece gece sütünü içerken , uylkuda olduğu için, kullanıyoruz. Onun dışında bardakaan içmeyi seviyor. Evde kendi kendine su içtiği minicik bir biberonu var. ondan kendi kendine su içiyor. Bardaktan verdiğimizde bardak kullanıyor, ama kendi, kendi,ne bardak kullandığında üstüne döktüğü için , ufak biberonumuzdan biz varzgeçemiyoruz..Köfte seviyor. Tüm çorbaları etli oluyor.Balıktan pek hoşlanmıyor. Balıklı çorba yapıyoruz bazen.Biz balık yerken ağzına bir kaç parça veriyorum. Bazen itiraz ediyor, bazen de sesi çıkmadan yiyor.Yoğurt sevdikleri arasında..







Bebeklikteki gibi yemiyor, tabii ki.. Ben ve eşimin biraz zor kabullendiğimiz bir konu bu.. Sanki eskisi gibi olmalı diye düşünüyoruz. Gecen dr. muayenesinde , doktorumuz 3 ana öğün ve 2 ara öğün demişti. Bizde sabah -öğle-akşam yemeği veriyoruz. gece ve sabaha doğru süt veriyoruz. öğle ve akşam yemeği arasında ise bir danone, meyve veya bebe bisküvisi gibi ufak atıştırmalar da veriyoruz. Kahvaltısda yumurta ve meyveyi dönüşümlü hazırlıyoruz. Bazen meyveli, bazen yumurtalı yiyor. Öğle etli sebze yemeği veya çorbası yanında yoğurt, akşmada daha çok ekmekli çorba veriyoruz. Biz ne yersek onlardan da tadıyor. Bazen eline köfte veriyoruz. ONu yemeye çalısıyor.



Fakat bu aralar hem grip olması, hem de azılarının çıkması nedeniyle çok iştahsız. Tüm düzenimiz alt-üst olmuş vaziyette.. Gece ve sabaha doğru sütünü içiyor. Kahvaltı en az falsolu olanı.. Öğle ve akşma yemeklerini yedirmek çok zorlaştı. Öğlen Necle Teyzesi bir şeklide yediriyormuş. Ben akşamları mafoluyorum. Bir türlü yemek istemiyor. Yediyse de arkamı döner-dönmez çıkarıyor.Dün gece o inat ben inat, kafayı yedim. Ve sonuç da Altuğ kazandı. Her ne kadar çocukla inatlaşmamak gerektiğini bilsem de ben de dün gece kendimi kaybettim..En azından gece sütünü içtiği için aç kalmadı. Böyle düşünsem, en azından geceyi ikimiz için de zorlaştırmazdım..



Ne bileyim, bazen ben de kendimi kaybediyorum. Altuğ zayıf değil, kilolu değil.. MUhmelen kilo alımını dr.muz yarın çok beğenmeyecek. Ama bizim de özürümüz var. 3 tane azı çıkarıp, üstüne grip olduk.. Neyse bu konuya çok da takılmamam gerk.. Yarın kontrolumuz var. Anlayacağız, bakalım...

15 AYLIK BEBEK GELİŞİMİ

15 AYLIK BEBEKLERİN GELİŞİMİ:



Beslenme:
Artık bebeğiniz biberonu bırakmış, fincan veya bardaktan içebiliyor olmalıdır.
15 aylık bebek, kendini beslemeye çalışır, yiyecekleri parmaklarıyla ağzına götürebilir, kaşık kullanabilir. Elbette bu; etrafın, üstünün başının kirlenmesi anlamına gelecektir, fakat aşırı titizlik gösterip bebeği bundan uzak tutmayın.
Besin maddelerinin bebeğin boğulmasına yol açmayacak şekilde uygun büyüklükte parçalanmış olması gerekir.
İlk yıldaki kadar hızlı büyümediği için bebeğin iştahı azalmış olacaktır.
Bebek, artık aile sofrasındaki yemeklerle beslenmeli, 4 temel grup besini alması sağlanmalıdır ( Tahıl, Sebze- meyve, Süt ve süt ürünleri, Et, tavuk, balık ve yumurta ).

Gelişim:

*Bu yaşta bebekler çok meraklıdırlar ve daima istediklerini yaptırmak isterler. Güvenliğini sağladıktan sonra, araştırıp keşfetmesine, merakını gidermesine izin verin.
*Bu yaş çocuğu sizi taklit etmeyi sever. Örneğin, anne ev işlerini yaparken o da oyuncaklarıyla benzer şeyler yapabilir. Bu taklit hevesinden yararlanıp diş fırçalama gibi iyi alışkanlıklar kazanmasını da sağlayabilirsiniz.
*Bu yaşta, öfke nöbetleri de görülür. Nöbet sırasında yapılacak en doğru şey, bebeğin güvenliğini sağladıktan sonra nöbeti görmezden gelmektir. Ona bakmayın, onunla konuşmayın ve sakinleşmesini bekleyin. Eğer, sergilediği şovun izleyicisi olmazsa devam etmesinin anlamı olmayacaktır.
*Bu yaşta, sizden ayrılmada yoğun bir endişe yaşayabilir. Ona kısa süre için ayrıldığınızı, döneyeceğinizi söyleyin, ona görünmeden kaçmaya çalışmayın. Mümkün olduğunca, uzun süreli ayrılıklardan kaçının.

Bebek neler yapabilir?
Büyük bir merakla herşeyi inceler.
Kendini beslemeyi sever.
Eşyaları amacına uygun kullanmaya başlar, örneğin tarakla saçını taramaya çalışır.
Oyuncakları atmayı, yuvarlamayı,itmeyi, çekmeyi sever.
Desteksiz ayakta durur, yürüyebilir.
Yardımla basamakları tırmanabilir.
Ayaktayken eğilip yerden bir cismi alabilir.
3-6 kelimelik bir dağarcığı vardır.
Sesiyle dikkat çekmeye çalışır.
Etrafındaki cisimleri, kendince adlandırır.
Neden- sonuç ilişkisini anlamaya başlar.
Deneme- yanılma yoluyla kendince tecrübeler kazanır.

Gelişimi nasıl destekleyebilirsiniz?

Ona vereceğiniz peluş hayvanlar, bebekler, kitaplar, oyuncak arabalar bu yaşta her iki cinsiyet için de uygundur.

Müzik kutusu gibi müzikli oyuncaklar, vurup ses çıkaracağı oyuncaklar , yumuşak toplar, itip çekebileceği oyuncalar bu yaş çocuğu için gelişimini destekleyecek araçlardır.

Onun boyama ve çizmesine izin verin.

Ona kitap okuyun, şarkı söyleyin.

Neler yaptığınızı, etraftaki eşyanın adlarını söyleyin .
Yeni bir kelime öğretirken sık sık tekrarlayın, resmini veya kendisini gösterin.

Uyku:

Halen, gün içinde 1-2 şekerlemeye gerek duyar. Gece uykusu öncesi rutin programınıza devam edin. Uyku öncesi banyo ve bir masal okumanız onu uykuya hazırlayacaktır.

Güvenlik:

Plastik poşet, balon ve küçük sert cisimleri bebekten uzak tutun.
Kırılacak, kopacak parçaları olan, keskin kenar ve köşeleri olan oyuncaklardan kaçının.
Solunum yollarına kaçabilecek sakız, patlamış mısır, sosis, kuruyemiş gibi yiyecekler vermeyin.
Kibrit ve çakmakları ulaşamayacağı yerde saklayın.
Soba, fırın, ocak gibi ısı yayan cihazların yanında oynamasına izin vermeyin.
Ocakta arka bölmeleri kullanın, tencere,tava saplarını içeri çevirin.
Çocuğu arabada asla yalnız bırakmayın, yaşına uygun güvenlik koltuğu kullanın.
Taşıt trafiği olan yerlerde gözünüzü ondan ayırmayın.
Su dolu herhangi bir kabı hemen boşaltın.
Tüm ilaç, temizlik maddesi, kozmetik malzemeleri kilit altında bulundurun.
Bardak, şişe gibi şeylerde temizlik malzemesi saklamayın.

5 Nisan 2011 Salı

MERHABALAR, ALTUĞ BUGÜNLERDE NELER YAPIYOR?

Altuğgecen hafta sonundan beri özgürlüğünü ilan etti.Artık tek başına alıp başını gidiyor. Adamım artık yardımsız bir şeklide yürüyor. Biz yine de temkinli olsak da , Altuğ kendinden emin olarak hayatına devam ediyor.
Çok alem çocuk.. Herşeye kendisi karar veriyor. Yapmak istemedi mi hiç bir şey  yaptıramıyoruz , yediremiyoruz..Şu sıralar azıları çıkmaya çalışıyor. O nedenle akşama doğru huzursuz ve acayip iştahsız.  Cumartesiden beri çok zor yemek yedirebiliyoruz.Ama cola gördüğünde ya da çikolata veya kraker hiç ititraz etmiyor. Hemen o minik ağzını açıveriyor. Bunun dışında kaşık ve çatalla kendi kendine yemek yemekten çok hoşlanıyor.Ona aldığımız plastik kaşık-çatallara da hiç rağbet etmiyor. İlla ki bizimkileri kullanacak..




En büyük zevklerinden biri de ayakkabı dolabını boşaltmak.. Ayakkabıları tek tek çıkarıyor. Ardından da tekrar dolduruyor.Dolap boşaltmak çok hoşuna gisyor. Ayrıca kendi odasındaki dolabı da boşaltmayı seviyor. Ayrıca gardolabın içine girip oturmayı ve saklanbaç oynamayı çok seviyor. Şimdi düşündüm de hiç orada resmi yok..Hemen çekmeliyim..çok tatlı oluyor:)))

Oyun çadırı aldık, geçenlerde ikeadan.. O kadra mutlu onun içinde .. İçine girip-çıkıyor. Benden saklanıyor, onu bulmamaı istiyor. Saklambaç oynuyoruz.

Benim durumuma gelirsek; her geçen gün Altuğ büyüdükçe suçluluk duygum da büyüyor. Eve işten gelince çok yorgun oluyorum. Altuığ ile oyun oynasak da arada oturmak da istiyorum.  Ve suçluluk duygularım bu sefer kabarıyor. Bilemiyorum, her anne böyle mi?
Ben yemek yedikçe rahatlayan, huzurla oyun oynadıkça mutlu olup rahata eren bir anneyim.. Oğlum doğduğundan beri psikobat biri oldum çıktım.. Rüyalarımda bile oğlumu yediriyorum.. Kabuslar görüyorum, uykularım kaçıyor. BU durumda olan anneler var mı ki?????????