29 Mart 2011 Salı

Montessori Eğitiminin Amacı ve Önemi...

Montessori Eğitimindeki amaç;

“Eğitimin amacı sadece çocuğa bilgi aktarmak değil, her çocuğun tabiatında zaten var olan keşfetme ve öğrenme isteğini uyandırmak...


Montessori Programının Genel Amaçları


Montessori programlarının genel amaçları çocuğun okula karşı pozitif bir tutum takınması, öğrenme sevgisi göstermesi, öz disiplin göstermesi, öz motivasyonlu olması, bağımsız olarak hareket edebilmesi, tekrardan ve çalışmaktan keyif alması, kendine güven geliştirmesi, konsantrasyon alışkanlığı kazanması, kalıcı merakının beslenmesi, iç güvenin ve düzen duygusunu geliştirmesi ve oyun oynamak yerine çalışmayı seçmesi olarak sıralanabilir. Bu amaçlardan bazıları şöyle açıklanabilir:

Çocuğun okula karşı pozitif tutum geliştirmesi: Montessori Metodunda eğitim aktivitelerinin çoğunun bireysel olması sebebiyle, çocuk kendisine çekici gelen eğitim işiyle ilgilenir. Çocuk kendi hızında çalışır ve işini istediği kadar tekrarlar. Böylelikle denemeleri başarılarının dizisi haline gelir. Bu şekilde çocuk öğrenmeye karşı pozitif tutum edinir.

Her çocuğa kendine güvenini geliştirmesi için yardımcı olunması: Montessori okullarında çalışmalar tasarlanırken, her yeni adım çocuğun zaten hakim olduğu alanlar üzerine inşa edilir. Böylelikle sık sık tekrarlanan başarısızlıkların olumsuz etkileri ortadan kalkar.

Her çocuğun konsantrasyon alışkanlığı kazanmasında yardımcı olunması: Etkili eğitim, dikkatli dinleme alışkanlığını ve söylenen / uygulanan şeye dikkat etmeyi gerektirir. Yapılan dikkat toplayıcı deneyimler süreciyle çocuk uzun süren dikkat alışkanlığı oluşturur, böylece konsantrasyon yeteneğini arttırır.

Kalıcı merakın beslenmesi: Sürekli ve kalıcı merak sürekli öğrenmenin ön koşuludur. Çocuğa uyarıcı öğrenme durumlarının zengin bir çeşitliliği arasında nitelikleri ve ilişkileri keşfetmesi için fırsatlar sağlanmalıdır. Böylelikle merak gelişir ve yaratıcı öğrenmede temel unsur kurulur.

Çocukta düzen duygusunun ve iç güvenin geliştirilmesi: İyi düzenlenmiş ve zenginleştirilmiş ancak basit bir çevre sayesinde çocuğun düzen ve güvenlik ihtiyaçları yoğun bir şekilde tatmin edilir.

Girişimde bulunma ve sürdürme alışkanlıklarının geliştirilmesi: Çekici materyaller ve eğitim etkinlikleri çocuğun iç ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Çocuk kendi kendine yaptığı etkinliklerden zevk almaya alışır. Giderek bunlar inisiyatif alışkanlığına yol açar.

Gelişim Evreleri


Birinci Evre: 0-6 Yaş

Bu evre 0-3 ve 3-6 olma üzere iki evreye ayrılır. 0-3 yaş arası çocuk M. Montessori tarafından �ruhsal embriyo� olarak tanımlanır.. Bu psiko-embriyonik aşamada çeşitli güçler birbirinden ayrı ve bağımsız olarak gelişir: kol ve bacak hareketleri, duyusal hareketler, dil. İkinci alt dönemde (3-6 yaş) zihin yapısı hâlâ aynıdır, ancak çocuk yetişkinden etkilenmeye başlamaktadır. Doğumdan 3 yaşına kadar bilinçsiz emici zihnin zamanıyken, 3-6 yaş arası bilinçli emici zihnin zamanıdır. 0-3 yaşında meydana gelen tüm ayrı embriyonik gelişimler son bulmalı; bireysel kişiliğe hizmet etmek için bütünleşmeli ve beraber işlemelidir. Montessori 3-6 yaş arasındaki bu periyodu karakterin biçimlenmesi için embriyonik periyot olarak tanımlar.

- Ruhsal Embriyo

Ana rahmindeki gelişim sürecini tamamlayıp dünyaya gelen bebek M. Montessori�ye göre �ruhsal embriyo�dur. Bu Montessori metodunun temel unsurlarından birisidir. Ruhsal embriyonun gelişmesi için, fiziksel embriyoda olduğu gibi sevginin sıcaklığıyla hayat verilen, bütünüyle kabul edildiği ve asla ket vurulmadığı, dış bir çevreye ihtiyaç vardır. Yetişkinin yapması gereken bu ruhsal embriyoya saygı göstermek, fiziksel ve ruhsal olarak gelecek kişiliği belirleyen yaratıcı aşamada bilimsel araçların da yardımıyla çocuğun ruhsal ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak, onun için hayatî bir çevre hazırlamaktır.

- Emici Zihin

Bebeklikten itibaren çocuğun öğrenmesindeki karmaşık süreçler, yetişkinin zihninde oluşan yolu takip etmezler. Küçük çocukta bilinçsiz bir zihinsel aşama vardır. Bu �emici zihin� olarak adlandırılır. Bu emici zihin istekli bir çabayla değil, �duyarlı dönem� olarak adlandırılan iç duyarlılıkların rehberliğine göre kurulur ve bu duyarlılıklar sadece belirli bir zaman için sürer. M. Montessori zekadaki farklılığı açıklamak için dilin kazanımı örneğini kullanır. Çocuk bir dili, yetişkinlerin bilinçli zihinsel yeteneklerinin çabasıyla öğrendiği gibi öğrenmez. Bilinçsiz zihin yetişkinlerin farklı dilleri öğrenmek için yaşadığı zorlukların hiç birini göstermez. Bütün dil basitliğinden ya da karmaşıklığından bağımsız olarak daima aynı zaman aşamasında kazanılır. Bilinçsiz etkinlik aşamasında, dil kalıcı olarak zihne kazınır ve bir karakteristik olur. Bir kişinin ana diline eklemek isteyeceği hiçbir dil ise bir karakteristik olamaz. Bu durum bilinçli zihniyle bir dil öğrenmek zorunda olan yetişkinde oldukça farklıdır. Karmaşık bir dili öğrenen öğrenciler beş, altı, hatta sekiz yıl çalışırlar ve yine de mükemmelce öğrenemezler. Yani bir kişinin ana dili bilinçli hafızaya emanet edilemez, ana dil yukarıda bahsedilen �mneme� aracılığıyla öğrenilir.

- Duyarlı Aşamalar


Duyarlılık dönemleri, çocukta bir ruhsal dünya yaratmaya yönelik yaratıcı bir içgüdü, aktif bir güçtür; özgül yeteneğin elde edilmesiyle sınırlandırılmıştır: bu yetenek ya da karakteristik elde edilir edilmez duyarlılık da kaybolmaktadır Bu güdüler izlenmedikleri takdirde, işe yaramaz ve battal olurlar. Bu duyarlı aşamalar ve yaş dönemleri şöyledir:

•Hareket (0- 1 yaş).

•Dil (0-6 yaş).

•Küçük Nesneler (1-4 yaş).

•Düzen ( International Montessori Council düzen için duyarlı dönemi 2-4 yaş olarak verirken, M. Montessori düzen için duyarlı aşamanın 1 yaşında başladığını ve 2 yaşında kesin olarak kendini gösterdiğini ifade eder. Bu dönemim aralığını ise 1-2 yaş olarak verir).

•Müzik (2-6 yaş).

•Zarafet ve kibarlık (2-6 yaş).

•Duyuların incelik kazanması (2-6 yaş).

•Yazı yazma (3-4 yaş).

•Okuma (3-5 yaş).

•Uzamsal ilişkiler (4-6 yaş).

•Matematik (4-6 yaş).

Çocuğun duyarlılık dönemlerinde çevresi iç ihtiyaçlarına uyduğu sürece, bütün bunlar sessizce ve hiç dikkati çekmeden olup bitecektir. Çocuğun iç işlerini köstekleyen bir durum olduğundaysa yetişkinlerce �huysuzluk� olarak adlandırılan umutsuz yakınmalar ortaya çıkar. Bu durumun ortaya çıkmaması için yetişkinin yapması gereken çocuğun gelişiminin dış belirtilerine özenli bir saygı ve dikkat göstermek ve çocuğa biçimlenmesi için kendi başına sağlayamayacağı gerekli araçları sunmaktır.

İkinci Evre: 6-12 Yaş

İkinci evre 6 yaşından 12 yaşına kadar olan dönemdir. Bu evrede çocuklar kavramsal kaşiflerdir. Hayal güçlerini ve soyutlama güçlerini geliştirir; bilgilerini dünyalarını genişletmek ve keşfetmek için kullanırlar.Soyut aklın organize edildiği tekbiçimli gelişmenin durgun evresidir. Çocuğun zihinsel ve fiziksel ufku açılır; eğer fırsat varsa ve koşullar uygunsa çocuğun keşfedebileceği değerlerin sınırı yoktur. Gelişimin bu düzeyi için M. Montessori kapsamlı bir eğitime, engin bir kültüre, geniş sosyal ilişkilere ve açık bir çevreye vurgu yapmıştır. Bu evrede çocuk bütün ahlâkî sorunları keşfetmek ister, dünyanın doğa ve insanlık tarafından yapımını anlamak için isteklidir. Bu gelişim döneminde fiziksel olarak büyük değişimler geçirir, bağımsızlık kazanmak ister. Bu eğitim düzeyinde verilen materyaller yeterli olmamasına rağmen gereklidir. Eğitimin bir önceki aşamasında materyal bireysel kişiliğin temellerinin atılması için yardım ederken, bu aşamada kültürün kazanılması için yardım eder. Ahlâkî düzeyde ise bu dönemdeki çocuk adaletsizliğe karşı sivri bir duyguya sahiptirler.

Üçüncü Evre: 12-18 Yaş

Bu dönem 12-15 ve 15-18 olmak üzere 2 devrede incelenebilir. Önemli fiziksel değişimler yaşanır. Çocuklar sosyal konumlarını anlamaya çalışırlar ve topluma doğrudan katkı sağlamak isterler. Onları bir okul programına bağlayan çalışmalar bu aşamada verilemez. Kendileri araştırmak ve bizzat yaşamak isterler. Ergenler sadece çalışmamalı, ayıca kendi çalışmalarıyla parada kazanmalıdırlar. Bu şekilde öz saygı kazanırlar. Kültürel gelişimini, üretme, çalışma ve deneme metotlarıyla, onu cezbeden toplumun çeşitli yüzlerinin deneyimlerini yaşayarak sürdürmeli; kendini yaratabilmeli ve yönlendirebilmelidir.

http://www.montessoriegitimi.org/yerarti/joomla/index.php

Bu konu ile ilgili ;

http://montessoriegitimi.blogspot.com/

    bu siteye de bakabilirisiniz. Çok yararlı bilgiler içermekte.

Bir de benim yaptığım araştırmalarda herkesin sanırım okuduğu ortak kitaplar;


*Harika çocuk nasıl yetiştirilir? 
Yazarı: Tim Seldin
*Maria Montessori Yöntemiyle Çocuk Eğitimi Sanatı


Harika Çocuk" tanımı Montessori Eğitimine uygun yetişmiş, dünyayı keşfetmeye meraklı, kendine güvenen, bağımsız, dikkatli ve saygılı çocuk olarak kısaca tanımlanabilir.

Hiç yorum yok: