Her sabah aynı şeyi niçin yaşatıyor bana ?” diye sorabilirsiniz kendinize. Daha dün gittim ve geldim, niçin alışmıyor diye isyan edebilirsiniz. Ama 2 yaş çocuğunda ayrılık korkusu ve endişesi devam ediyor olabilir. Genellikle 10.ayda başlayan bu korku 2. doğum gününe doğru kaybolacaktır . Küçük kalbi beynine söz geçiremiyor henüz. Her gidişiniz ondan ayrılacakmışsınız şüphesi yaratıyor onda. O, sizi çok seviyor annesi. Birkaç ay içinde bu korku geçecektir. Şimdilik ondan ayrılırken ”geri geleceğim, bay bay” diyerek dışarı çıkmaya devam edin.
Eğer kreş gibi bir ortama bırakmak durumundaysanız, kreşe bırakıp hemen çıkmayın. Onunla orada biraz zaman geçirin. Lavaboya gideceğim ve geleceğim deyin.Ve 2 dakika sonra gelin. Bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra bu kez dışarı çıkmanız daha kolay olabilir.
Altuğ da da bu durum sözkonusu.. Eskiden bakıcısından da ayrılmak istemezken, şimid evine giderken ''bay bay'' diyoruz. Altuğ el sallıyor, öpücüklerle evine gönderiyor teyzesini. Ama bunu ne benim ne de babasının arkasından yapamıyoruz. Bu durm pek hoşuna gitmese de anlatıldığında ev de veya bildiği bir yerde ise o zaman sorun yaratmıyor.
Onunla yeterince saklambaç oynuyor musunuz? Kendi başına kalmasını ve sizin aslında kaybolmadığınızı öğretin ona. Araştırmalar 23 aylık çocukların Nesnelerin sürekliliğini öğrenebildikleri ve hiçbir şeyin kaybolmadıklarını bildiklerini göstermektedir.
Biz ara ara saklambaç oynuyoruzç. genel de o saklanıyor ben buluyorum. Ama bu ay bu oyunu daha fazla oynayacağız, demek ki:))
Tahmin Edilemeyeni Yapmak :
23 aylık bir bebeğin en tahmin edilemeyeni yapacağından emin olun. Bu nedenle daha fazla dikkatli olma zamanıdır.
■CD Çaları açıp içine biraz peynir koyabilir,
■Elindeki kaşığın uçma yeteneğini sınamak için 6.kattan bunu aşağı atabilir,
■Masa üzerindeki renkli şekerleri(ilaçları aslında!) bir seferde ağzına atabilir,
■Oyuncak davulun tokmağıyla cama vurması onun için bir oyun olabilir,
■Bu sayfada yer alan resim bile onun tahmin edilemeyeni yapma marifetini gösterir !!
Güvenlik önlemlerinizi bir kez daha gözden geçirin. Kırılabilir maddeleri ondan uzak tutun.
Enerjisini harcayabileceği ‘’güvenli ortamlar’’ yaratın. Örneğin evin bir odasını oyun parkına çevirin. Burada üzerine devrilecek mobilyalar, kırılabilecek sehpalar vs. olmasın. Soğuk kış günlerinde dışarı çıkamıyorsanız burası sizin imdadınıza yetişebilir.
Evimizde yeteri kadar güvenlik önlemeleri aldığımız sanıyorum. Altuğ gerçekyten ne zaman ne acayiplikler yapacağı belli olmuyor.
Odası tam bir oyun parkı. Oyuncaklarını grupladık. Ve o gruplara göre oyunlar oynuyoruz. Mesle bu ay çiftlik hayvanlarıyla oynuyoruz.Kısmen başarılı olduk. Çıkartmalı kitaplar ve okuduğumuz kitaaplarla da pekiştirme yapıyoruz.
Eğitici kartlarla epey bir zaman geçiriyoruz. Konuşmasına da epey bir katkısı oluyor bu kartların.Bizim gibi geç konuşan çocukların annelerine kesinlikle tavsiye ederim..
Diş Fırçalama ve Elleri Yıkama :
Artık büyüklerin yaptığı işleri de yapma zamanı. Minik adamın dişini fırçalama ve ellerini yıkama düzeni oluşturmasına yardımcı olun. Bu işleri sıkıcı bir görev olarak görmemesi için ,aktiviteyi biraz renklendirebilirsiniz. Markette kendi diş macununu ve sabununu kendisinin seçmesine izin vererek başlayabilirsiniz. Eminiz ki, renkli bir tercihi olacaktır. Sonra dişin ne zaman fırçalanacağını, ellerin ne zaman ve nasıl yıkanması gerektiğini ona öğretin. Belki lavaboya yetişebilmesi için ona bir tabure alabilirsiniz.
Diş fırçalamayı uzun zamandır çok severek yapıyor Altuğ..Ellerini yıkamak ve ardından da havlu ile kurulamayı öğrendi. Hemen eller yıkandıktan sonra havlu arıyor gözleri:)
Paylaşma :
Başkalarının hislerini anlaması bu aralar çok kolay olmayacaktır.2 yaş çocuğu paylaşmak nedir pek bilmezler. Her şey ona aittir. Arkadaşın elindeki süslü bebek de aslında sizin bebeğinize aittir. Tabi ki bu, bebeğinizin 23 ay civarında dünyaya bakış açısı. Büyüdükçe bu da değişecek. Paylaşmak sosyal yaşamın bir gereksinimi. Ne demiş atalarımız ”komşu komşunun külüne muhtaçtır”. O zaman işe ona paylaşmanın nasıl olduğunu göstererek başlayın. Birisi size bir hediye aldığında ona çok teşekkür edin. Bu durumda eminiz çok sevineceksiniz. Bu halinizi bebeğinizin de görmesini sağlayın. Bu en az bir yıl sürecek bir süreç, bunu da unutmayın. Birine bir şey vermek güzel diye düşünmeli. Bunu da hareketlerinizle siz ona öğretin. Ama bizim kullandığımız gibi bir atasözü kullanmayın. Atasözlerini anlaması için daha çok küçük o!!
Dışarı:
2 yaşındaki çocukla daha çok dışarı çıkıyor olabilirsiniz. Belki markette ,belki eşinizle birlikte bir aile yemeğine ya da parkta oynamaya. Peki çocuğunuz dışarıda neleri yapmaması gerektiği biliyor mu? Eğer siz ya da bakıcısı öğretmiyorsa muhtemelen bilmiyor. Öncelikle neler yaşayacağınızı ona anlatarak güne başlayın. ”Aliciğim bugün önce parka gidip temiz hava alacağız, sonra babaannenin elini öpmeye gideceğiz” gibi. Yaşayacakları ona sürpriz olmasın. Hayatın bir düzen içinde geçmesini ister çocuk. Bu nedenle onun gün içinde yaptıklarının bir rutin içinde olmasına dikkat edin. Unutmayın, Bir gün saat 20:00 de ertesi gün 24:00 te yatırılan çocuk hırçınlaşır.
Gittiğiniz resturantta yemek masasının üzerinde yürümesine, açık büfedeki malzemeleri yere atıp üzerinde zıplamasına izin veremezsiniz değil mi? Bu tür davranışlarından memnun olmadığınızı mutlaka ona hissettirin. Dikkatini başka yere toplayacağı aktiviteler önerin. Örneğin kız bebeğinin saçını tarayabilir. Ayrıca bu tür bir davranış bebeğinizin enerjisini boşaltabileceği yeteri kadar ortam bulamadığına da işaret edebilir. Kolay gelsin!
Bilgi Hapı:
2 yaş çocuğu ev işlerinde size yarımcı olabilir. Çamaşırları birlikte toplamayı denediniz mi? Muhtemelen çok düzgün katlayamayacaktır; ama böyle bir faaliyetle onun sorumluluk duygusunun gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Hem fiziksel aktivite yaparak enerjisini boşaltacak bir oyundur bu. Makinanın içine girmemesine de dikkat etmek gerektiğini söylemiş miydik?
2 yorum:
Sorumluluk duygusu çok değiştiriyor.Oğlum o dönemdeyken ,yatağını toplamaya çalışıyordu ,şimdi 3 yaşına 2 ay kaldı kahvaltı masasını hazırlıyor.tabakalrı ve çatalları o götürüyor ve o işi kendi işiymiş gibi görüyor...
Kreşle ilgili sıkıntılar ne yazık ki bizde d e aynı olmuştu...Sonradan rayına oturdu allahtan...
Yatağını topluyor muydu* Ne güzel:)) Bizimkisi çatal kaşık verdiğinde masaya getiriyor. Kumab-ndayı, telefonu getir dediğinde getirir. Buyuyup bir de minnoşlar yardımcı olmaya çalışıyorlar ya:)))))))
Yorum Gönder