Özellikle çocuklarda hızlı bir büyüme ve gelişmenin olduğu okul çağlarında yeterli ve dengeli beslenme, sağlıklı gelişim ve büyümenin devamlılığı, artan enerji ve besin öğeleri gereksinimin karşılanması yanında beslenmeye bağlı sağlık sorunlarının oluşmasının engellenmesi adına da önemlidir. Yanlış veya yetersiz beslenme alışkanlıkları zayıflık ya da şişmanlık, diş çürükleri, kansızlık, kemik bozuklukları ve iyot yetersizliği gibi önemli hastalıklara sebebiyet verebilir.
Kahvaltı günün en önemli öğünüdür!
Sabah okula yetişme telaşı, erken kalkma nedeniyle görülen iştahsızlık, aç hissetmeme, biraz daha fazla uyuyabilme, kilo vermeye çalışma veya tüketime hazır bir öğünün olmayışı gibi nedenler öğrenci ve öğretmenlerin kahvaltı öğününü atlayarak güne kahvaltısız başlamalarındaki belli başlı nedenlerdir. Ancak kahvaltı günün en uzun açlığı olan gece açlığını takip etmesi nedeniyle biten enerjinin tekrar alınabilmesini sağladığı için günün en önemli öğündür. Gece boyunca devam eden açlığın ardından kahvaltı öğününü atlamak, kan şekerinin düşmesine ve buna bağlı olarak yüksek şeker ve yağ içerikli besinleri yeme arzusunun doğmasına, öğrenme ve konsantrasyon kabiliyetinin azalmasına neden olur.
Glikoz beyin için tek enerji kaynağı!
Kahvaltı, kan şekeri olarak bilinen glikoz için kaynak oluşturur. Glikoz beyin için en önemli ve tek enerji kaynağıdır ve bir depoya sahip değildir. Çocuk veya yetişkin her birey normal beyin fonksiyonları için yüksek oranda glikoza ihtiyaç duyar. Kahvaltı yapan öğrencilerin konsantrasyon ve öğrenme kabiliyetlerinin daha yüksek olduğu, anlama ve algılamalarının ve sonuçta da okul başarılarının daha iyi olduğu yapılan pek çok çalışmayla ortaya konmuştur. Kahvaltı yapan yetişkin bireylerde ise iş verimi ve gün içerisindeki performansın yapmayanlara oranla daha iyi olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmalarda kahvaltı öğününü tüketen öğrencilerin;
- Sınıf içerisindeki başarısının daha fazla olduğu,
- Kavrama yeteneklerinin daha iyi olduğu,
- Problem çözme gibi konularda daha başarılı olduğu,
- Beslenme bozukluklarından oluşan hastalıklara daha az yakalandıkları,
- Kilo kontrolünü daha iyi sağlayabildikleri
belirtilmektedir.
Kahvaltı alışkanlığı çocukluk döneminde oluşur!
Çocukluk döneminde kazanılan alışkanlıklar yetişkinlik dönemindeki alışkanlıkların temelini oluşturduğu için kahvaltı yapma alışkanlığı edinmiş bir çocuk, öğrencilik hayatı boyunca bu alışkanlığını devam ettirme eğiliminde olacağından gelecekte sağlıklı bir yetişkin olarak hayatını devam ettirecektir. Yine kronik hastalıkların çoğu (şişmanlık, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi) çocukluk çağı kökenli olduğu için, çocukluk yıllarında bu alışkanlığı edinmiş bir yetişkin daha o yıllardan kronik hastalıklara karşı bir önlem almış olacaktır.
Bütün bunlardan yola çıkıldığında gün içerisinde sürekli ders dinleyen öğrencinin başarısında ve sürekli ders anlatan öğretmenin ders anlatabilme kabiliyeti ve performansında kahvaltının ne denli önemli olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır.
Kahvaltıda ne yenmeli?
Kahvaltının içeriği bireyden bireye değişmekle beraber genel olarak karbonhidrat kaynağı olarak çavdar veya tam tahıllı ekmekleri, kahvaltılık gevrekleri, sebze ve meyveleri içeren, protein kaynağı olarak peynir, yumurta, süt ve yoğurdu içeren, yağ kaynağı olarak zeytin, ceviz, badem, fındık gibi besinleri içeren, doğal reçellerle veya pekmez gibi sağlıklı besinlerle zenginleştirilmiş bir menü tüketilmesi önerilir. Evde kahvaltı yapma seçeneği olmayanlar için hazırlanabilicek sandviç veya tost servis-araba ya da okula gidince yapılmak üzere hazırlanabilir. Poğaça, simit, açma gibi besinler, hamburger, cheeseburger gibi besinler kahvaltı seçeneği olarak tercih edilmemelidir.
Okulda geçirilen süre uzundur ve kahvaltı öğünü gün boyu ihtiyaç duyulan enerjinin karşılanması için yetersiz kalır. Bu nedenle kahvaltı, ara öğünler ve tüketilen öğle yemeğiyle muhakkak desteklenmelidir. Ara öğünler için taze ve kuru meyveler, ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar, kutu sütler veya doğal meyve suları taşınma pratikliği olan besinlerdir. Ev yapımı kek veya kurabiye veya sebzeli-peynirli poğaçalar veya mini sandviçler de ara öğünler için tüketilebilecek alternatiflerdir. Kahvaltı ve ara öğün verilen okullarda ise mönülerin içeriği muhakkak aileler tarafından kontrol edilmelidir.
Öğle yemeği için okul kantininden fast food besinlerin tüketimi yerine yemekhaneden veya evden götürülebilecek öğünler tercih edilmelidir. Okul kantininde satılan besinler arasına sağlıklı seçenekleri ekleyip (örneğin süt, ayran, meyve gibi) sağlıksız olanların kontrolünün sağlanmaya çalışılması yapılacak yiyecek seçimi içinde önemlidir. Okul yemekhanesinde sunulan yemeklerin ısı değerinin, sunumunun, temizliğinin ve içeriğinin uygun koşullarda olması kantinler yerine yemekhanelerin tercihinde önemli rol oynayacaktır. Evden yemek götürürken bozulacak, kokacak ya da yerken hijyen sorunu yaşatabilecek yemeklerden kaçınılmalı, tahıllı ekmekler ile hazırlanmış sandviçler (içeriğine hergün farklı bir malzeme katarak bıkkınlık önlenmelidir), taze ve mevsiminde meyve-sebze, söğüş yenebilecek sebzeler, kutu süt-yoğurt ve ayranlar, katkısız meyve suları, kuru yemişler, kuru meyveler gibi besinler tercih edilmelidir.
Okul çağı çocuklarının %25'inde kansızlık problemi var!
Okul öncesi çocukların % 15-17’sinde beslenme bozukluğu, okul çağı çocuklarının % 25’den fazlasında kansızlık problemi bulunmakta, öğrencilerin beslenme alışkanlıkları incelendiğinde %40’ının sabah kahvaltısı yapmadığı görülmektedir. Bu durumda günün büyük çoğunluğunu okulda geçiren öğrencilere ve öğretmenlere okullarda verilecek sağlıklı beslenme eğitimleri ile yeterli ve dengeli beslenme bilinci kazandırılmaya çalışılmalı, okul yönetimlerince kantin ve yemekhanelerde sunulan besinlerle ilgili kontrol mekanizmaları oluşturulmalı ve ailelerin sağduyulu yaklaşımı ve örnek davranışlarıyla bu konuya destek olmaları gerekmektedir.